Mumi Ailesi Kış Mevsiminde :)

Bana göre uzun bir aradan sonra yeniden klavye başına geçmek büyük bir zevk. Hem de yine bir çocuk kitabı üzerine konuşmak/sohbet etmek veya kendime notlar almak için. Dinozor Çocuk tarafından basımı yapılan kitabın yazar ve çizerleri Paivi Arenius ve Tove Jansson, Fince’den Türkçe’ye çeviren ise Özge Acıoğlu. Mumi Ailesi’ne dair başka kitaplar da okumuştuk ama bu sefer daha çok ilgimizi çekti. Özellikle de küçük cadının. Nedeni de kitabın aslında interaktif okumaya izin vermesi. Bunu da her sayfasındaki soruları ve bilmece tarzı seslenişiyle sağlıyor.

Mumi Ailesi Kış Mevsiminde kitabında her sayfada ayrı bir macera var. Yanımdaki küçük cadı da her sayfadaki kısa metinlerin içinde okuyucuya seslenen sorulara hemen katılıyor ve yanıtlarını veriyor. Sonra sayfanın altında yer alan “Resimde Bul” kısmı da ayrıca dikkat çekici. Bu kısımda her sayfa için üç tane simge, resimlerin için serpiştirilmiş ve okuyucunun bulması isteniyor. Bizim küçük cadı büyük bir keyifle bu kısımları takip ediyor. Bu kitabı birkaç kez okuduk. Sonra okuluna götürdü ve o gün de onunla ilgilendi. Bir çeşit eğlence havası hakim sanırım onun için ve bu da onun hoşuna gitti. Bir de sizdeki dinleyiciler nasıl bilmiyorum ama bizdeki uzun süre sessiz kalmaktansa bu şekilde arada söze/yazıya/resme dahil olmayı sevenlerden. Dolayısıyla interaktif bir okumaya elverişli olması tam ona göre aslında. Bu akşam da yine kitaplığından bu kitabı seçip okumamı istedi. Ben de şimdi yazıyorum işte yaşadıklarımızı ve bizdeki etkilerini. 

Kitapta dikkat çeken, daha doğrusu kitabı sıradan olandan uzaklaştıran bir başka nokta ise Minik May ve onun yaramaz halleri. Kitaptaki en küçük karakter olan Minik May hem yaramaz, hem de ne zaman ne yapacağı belli olmayan bir tip. Tam da küçük çocuklar gibi. Zaten ailenin en küçüğü. Sanırım bu karakter dinleyiciye yakın geliyor ki; onunla ilgili kısımlarda gülüyor yanımdaki. Minik May bazen ip yumaklarının içine saklanıyor, bazen karı sulamak gibi işlere bulaşıyor, bazen de reçel kavanozlarının arasından çıkıyor. Az önce de dediğim gibi; her zaman her yerden çıkma ve bir şey yapma potansiyeli olan bir karakter. Bu da merakı canlı tutuyor okuma süresince. 

Bir başka açıdan okuyucu kadar, dinleyici de resimlere normalin üzerinde bir dikkat ile bakıyor. Çünkü sorular bu resimlere yakından bakılınca yanıtlanabiliyor. Dolayısıyla merdiven altlarındaki gözleri bulmak kadar, farklı kurdeleleri takan çiftleri bulmak veya “Resimde Bul” kısmındaki gibi bazen ufak tefek eşyaları aramak için de resme daha büyük bir dikkatle bakıyorsunuz. Dolayısıyla sadece okumuyorsunuz; aynı zamanda bir sürü etkinlik içinde buluyorsunuz kendinizi. Hal böyle olunca resimlere ayrılan zaman da artıyor. Tüm bu yazdıklarım üzerine kısaca söylemek gerekirse; normalin dışında bir hikaye anlatımı var ve resimleriyle bizim de keyifle okuduğumuz/izlediğimiz/dahil olduğumuz bir kitap oldu Mumi Ailesi’nin bu macerası. Kış mevsimi olunca, kar ile oynamak, buzda kaymak veya diğer görseller de ayrıca keyif vericiydi. Bir ailede olabilecek tüm karakterleri sanki özenle seçip serpiştirmişler kitaba. Yazarların farklı bir düşünme tarzı olduğu kesin. Daha yakından tanımak isterdim ikisini de. Siz bu satırları okurken, ben de onlarla ilgili daha fazla şey bulmaya çalışayım internet ortamında 🙂 Tavsiye ile…

Şunlar da Hoşunuza Gidebilir...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.