Eliza Başarısız Olmaktan Korkuyor
Kitabın kapağında da belirtildiği gibi mesaj kaygısı olan bir kitap elimdeki. Çocuk edebiyatında nerede duruyor bu kitaplar diye soruyu saklı tutarak bu yazıyı yazıyorum. Çünkü bazen hayatımızı kolaylaştıracak ve bize karşımızdakini anlamaya yardımcı olacak kitaplara da ihtiyaç duyabiliriz. Konuyu bilir ve anlarız ama tam olarak üzerine yorumda bulunamayabiliriz bazen. İşte öylesi zamanlar için bu kitap. Başarısızlık kaygısı ile karşılaşan bir çocuğun ve elbette aslında herkesin içinde kendisinden bir parça şey bulacağı bir kitap. Bu anlamda bence önemli ve güzel bir çalışma.
Yapı Kredi Yayınları tarafından basımı yapılan, Danielle Noreau ile Andree Masse’nin kaleme aldığı kitabın resimleyeni Isabelle Malenfant. Kitabın Türkçe’ye çevrilmesini ise Yalçın Varnalı sağlıyor.
Eliza okulda matematik dersinde sorun yaşıyor ve başarısız olma kaygısı ile duygusal anlamda bocalıyor. Evde durumu fark eden annesi işleri fazla olduğu için zaman ayıramıyor ilk etapta ama onun biraz kafasını dağıtması için çıkıp köpeklerini gezdirmesini istiyor. Bu öneri iyi geliyor küçük Eliza’ya. Yine de sorunu çözmesine yardımcı olamıyor. Çünkü Eliza eve gelen arkadaşı ile oynadığı yılan oyununda da aniden hırçınlık yapıyor ve oyunun genel kuralı olan kazanan ve kaybeden kısmına müdahale ediyor. Kaybetmeyi sevmiyor ve bu nedenle de huzursuzluk yaşıyor. Kısacası kendi dünyasında epeyce bocalayan Eliza aslında okuldaki sorununu oyuna taşıyor. Çocuk olmanın en bilinen yanı aslında. Resimle ve oyunla duygularını anlatabilmeleri çoğu zaman büyüklere ipucu veriyor. Eliza’nın babası da durumu anlıyor ve Eliza’nın duygusunu açmasına yardımcı oluyor. Bir yandan kızıyla böyle yakından ilgilenen baba ve anneyi görmek mutlu ediyor; diğer yandan da yılan oyununu merak ediyorum ister istemez. Çünkü çözüm bu oyun üzerinden anlatılıyor. Kitabı okuduğumun ertesi günü bu oyunu bir kırtasiyede gördüm ve inceledim. Zar ile oynanan ve rakamları bu zarda gelen sayıya göre ilerletebildiğiniz bir oyun. Yalnız bazı rakamların üzerinden yılanlar var ve buraya denk gelirseniz en başa dönüyorsunuz. Kısacası aslında bir şans oyunu. Yine de Eliza’ya babası ile konuşurken duygularını açmasında yardımcı olan bir oyun. Babası ona bu yılanların hayatın zorlukları olduğunu ve bunlarla mücadele ederek başarıya gidilebileceğini söylüyor. Aynı zamanda okur olarak bizlere de. Yine oyunda kazanmak kadar kaybetmenin de öğretici olduğu ve bundan ziyade oyunu oynadığın kişiyle geçirdiğin keyifli zamanın önemine değiniyor Eliza’nın babası.
Etrafında çocuk olanlar oldukça tanıdık bulacaktır bu konuyu. Eliza babasından aldığı bilgiyi hemen kullanmak istiyor. Kurabiyeleri yandığı için mutsuz olan annesine “İlerlemek için bazen geri çekilmek gerekir. Başka bir yol seçmek zorunda kalırsın, ama belki de oyunu kazanırsın” diyor. Şaşıran annesine bu sefer de “Yılanın verdiği mesaj bu. Zorluğum aşmalı ve tekrar deneyerek kurabiye yapmayı başarmalısın” diyor Eliza. Kısacası aldığı yeni bilgiyi hemen en yakınındakine kullanıyor Eliza. Ayrıca matematik dersi için de destek alarak daha çok çalışıyor ve o dersteki sorununu yok ediyor. Böylece sınıftaki huzursuz davranışı da sona eriyor.
Bence hem ebeveynler, hem de eğitimciler açısından yararlı bir kitap elimdeki. Yine ve elbette bir şekilde çocuklarla muhatap olan herkes için de okunası bir kitap. Bir de aslında büyükler de benzer davranışlar gösterebiliyor, sadece dozu farklı davranışlarda. Bu nedenle çocuk kitaplarını hep severek okumuşumdur ve büyüklerin de bu güzel ve sade dili keşfetmelerini isterim. Karmaşık ve ağdalı bir dil yerine duru bir anlatımla kafamızdakini önümüze getiriyor bazı kitaplar. Yazının başında da belirttiğim gibi “çocuk edebiyatı” kısmında mesaj kaygısı ağır basan kitaplara dair mesafeli bakışın farkındayım ve bu nedenle orada nerede durduğunu sorgulamıyorum. Sadece diğer olası olumlu katkılarını düşünerek keyifle okuduğumu belirtmek isterim. Tavsiye ile…
Son Yorumlar