evinden uzakta (mülteci)…
Dünyanın pek çok noktasında savaş var ve insanlar bunun yaratttığı olumsuz sonuçlarla uğraşıyor. Maalesef tarihten gerekli dersler çıkarılamıyor, yoksa savaşların anlamsızlığı fark edilirdi şimdiye kadar. Konunun en büyük mağdurları da çocuklar. Hiçbir noktasında en ufak bir payları olmayan ve hayata sadece güzellik ve neşe katan çocuklar için keşke bu mağduriyetler hiç oluşmasa. Kelimenin kendisi yeterince ağır zaten; bu nedenle kitaptan konuşarak devam etmek sanırım daha uygun. Öncelikle yazarı Pimm van Hest hayattaki her şeyi çocuklarla konuşabileceğimizi düşünüyor. Elbette onlara uygun sözler, resimler ve kelimelerle. Bir önceki kitabı olan “Annem Her Yerde”de annesini kaybeden bir kız çocuğuna ölümü anlatıyordu yazar. Bu kitabında da mülteci olmak kavramını, çocuk mülteci üzerinden anlatıyor. Aylan Kurdi ve Muhammed Shohayet anısına diye sonlandırılan kitabın çizeri Aron Dijkstra ve Türkçe’ye Öznel Akdil İşli tarafından çevriliyor. Editörlüğünü Şehnur Helvacılar’ın yaptığı kitap Gergedan Yayınları tarafından basılmış.
Hollanda’da yaşayan yazar savaşın acı yüzünü çoğu insan gibi ekranlarından izledi. Bununla beraber, mülteci olmak gibi bir kavramla savaşın dışındaki ülkeler de tanıştı. Yani yaşananlar bulunduğu yerle sınırlı değil, aslında tüm insanlığın sorunu. Mesele çocuk olunca her şey daha da üzüntü verici bir hal alıyor. Pimm van Hest de, Aylan Kurdi ve Muhammed Shohayet üzerinden aldığı duyguyu ve konuyu çocukların dünyasına getiriyor. Her haliyle büyük bir yıkımın içinde olan çocuk başka bir ülkeye göç ediyor kitapta. Kendisini olumlu ve sevgi ile karşılayanlar kadar, olumsuz bakışlar da yer alıyor çocuğun karşısında. Sonunda çocuk kendisini yeni bir yaşamın içinde buluyor. Onarıyor yaralarını ve bu haline uygun çizimler de eşlik ediyor ona. Korkuları kaybolan, huzur ve güven içinde olan çocukla beraber bizler de okur olarak mutlu oluyoruz. Çizimlerde çocuklar duvarlara çiçekler çiziyor örneğin. Sonra çocuk yatağında uyurken penceresine bir beyaz güvercin gelip konuyor.
Yazar insanlık ortak paydasında birleştiriyor hepimizi. Onu da en güzel yanından, yani çocuk yanından sunuyor önümüze. Herhangi bir olumsuzluğa maruz kalmanın aslında tüm dünya çocuklarında etki bıraktığını ve insanlık tarihi açısından hayal kırıklığı olduğunu gösteriyor bir başka yanıyla. Çocukların en temel hakları olan aileleri ve sevdikleriyle huzur ve güven içinde yaşamaları önünde duran engeller nasıl da anlamsızlaşıyor bu kitapla. Barış içinde olmak çocukların doğasına uygun ve orası kin ve küslük bilmez aslında. Belki yine çocuk dünyasına sığınmamız lazım. Anne veya babaları ölmesin, kendileri travmalara maruz kalmasın ve büyüklerinin hatalarının bedelini ödemesinler en çok da. Kitabın son bölümünde Dr. F.M. Wibaut’un sözlerine yer verilmiş ve bu sözler de tüm yazıyı özetler nitelikte:
“Sadece tek bir ülke var: yeryüzü.
Sadece tek bir ulus var: insanlık.
Sadece tek bir kader var: sevgi.”
Not: Yazarla yapılan röportaj için tıklayınız “Annem Her Yerde Kitabının Yazarı Pimm van Hest oğlak sohbetleri’nde”
Son Yorumlar