Küçük Ama Önemli Bir “Nokta”
Bazen bir kitapla tanışıklığınız bir sürü insanı anımsamanıza sebep olur. Bunun iki tarafı var; bir tanesinde iyi insanları anımsar ve mutlu olursunuz, yüzünüzde aniden bir tebessüm belirir. Bir diğer yanında ise acı bir tat kalır yüzünüzde ve hemen savuşturmak istersiniz o insanı ve sizde bıraktığı etkiyi. Bellek bize sık sık bunu yaşatır, çünkü bugünden kendimizi tanımlama şeklimiz bugüne kadar yaşadıklarımızın toplamıdır bir anlamda. Oralardaki iyi ve kötü tecrübelerden sağlama yapmaya çabalarız çoğu zaman. Hele de ebeveyn rolü almışsanız ve isteyerek de bu rolü üstlenmişseniz işte o zaman bu geri dönüşleri sıkça yaşayabilirsiniz.
Çocukluğunuzda size iyi gelen şeyleri damıtıp çocuğunuza taşırken olumsuzlara karşı hemen yeni bir yol aramaya başlarsınız. Neyse bu elbette ilerde çocuğunuz sizi tanımladığı şey üzerinden anlam bulacak. Bu anlamda kimse bu rolü nasıl yaptığını bugünden kestiremiyor, nihayetinde değerlendiren/değerlendirecek olan bugünün elimizdeki çocukları. İşte tüm bu düşünceleri Peter H. Reynolds getirdi aklıma Nokta kitabıyla. Okurken kendi çocukluğuma, ama özellikle de ilköğretime gittim çünkü oralar sanki her şeyden daha kıymetli ve önemli. Bize iyi gelen, bize hayatı ve güzeli öğreten, gösteren ve davranışlarıyla örnek olan insanları düşündüm hemen. Çünkü Nokta kitabında bir çocuğun hayatındaki şansı olan öğretmen bahse konu oluyor. Bu nedenle olumsuzları bir kenara bırakıp güzel kişi ve örnekleri anımsıyorum. Peter H. Reynolds da kendi hayatına dokunan ve resim yeteneğini geliştirmesine, hatta belki yeteneğin ortaya çıkmasına sebep olan matematik öğretmenini konu alıyor Nokta kitabına. Çok ilginç buna sebep olan kişi resim öğretmeni değil matematik öğretmeni aslında. Yani kimin kimden nasipleneceği de belli değil, demek ki çocukları sevmek, işini iyi yapmak bir yaşama dokunmanıza sebep olabiliyor. Kitabın girişinde “Bu kitabı, resim yapmam için beni yüreklendiren 7. Sınıftaki matematik öğretmenim Bay Matson’a ithaf ediyorum” diyor yazar.
Şimdi kitabımıza gelelim. Vashti adında bir çocuk resim yapamadığına o kadar inanmış ki uzun süre önündeki boş kağıda bakarken karşısında öğretmenini bulmuş aniden. Öğretmeni eğilip kağıda bakmış ve “Aaaa! Kar fırtınasına yakalanmış bir kutup ayısı” demiş. Ama çocuk resim yapamadığını ve ortada kar fırtınasına yakalanmış bir kutup ayısının filan olmadığını söylemiş. Bunun üzerine öğretmeni yine en olumlu ve teşvik edici haliyle o zaman küçük bir nokta yapmasını istemiş Vashti’den. Vashti de biraz kızgınlıkla ve sertçe bir nokta bırakmış kağıda. Öğretmen alıp baktıktan sonra kağıdı imzalamasını istemiş Vashti’den. Sonra ne mi olmuş, o kağıdı çerçeveletip duvara astırmış öğretmen. Nasıl kulağa hoş geliyor çabası değil mi öğretmenin. Nasıl özverili, nasıl yaşama dokunan bir yan. Olmayan bir şeyin peşine düştüğü için değil, aksine olası bir yeteneğin veya isteğin gelişmesine farklı yollardan fırsat yaratmaya çalıştığı için elbette güzel bir örnek. Vashti duvarda kendi çizdiği tek noktanın çerçeveli halini görünce “Hmmmm! Bundan daha güzel bir nokta yapabilirim!” demiş ve böylece yapamıyorum kelimesi yerini yapabilirime terk etmiş. Ne güzel bir terk ediş değil mi? Kendisine inanan bir eğitimcinin elinden bir kelime olumsuzundan nasıl da olumluya dönebiliyor bunun en güzel örneği. Sadece kelime değişmemiş elbette, bununla beraber Vashti kendindeki ön yargıyı da kırarak resimle ilgilenmeye başlamış. Önce noktaları arttırmış, sonra renkleri karıştırıp yeni renkler elde ettikçe daha da keyif almaya başlamış. Bu şekilde ilerleyen çalışmaları bir sergi ile izleyenlere açılmış. Dayanamayıp tüm kitabı anlatıyorum yine değil mi? Ama sahiden okuması ve çizimleriyle izlemesi daha güzel; söylemedi demeyin. Kitabımıza dönersek yine; sergiyi ziyaret eden küçük bir çocuk Vashti’ye yanaşıp “Sen gerçekten iyi bir ressamsın, keşke ben de senin gibi resim yapabilseydim.” demiş. Yüzümde bir tatlı tebessüm oluştu yine bu kısmı okurken. Çünkü Vashti aynı öğretmeninin kendisine yaptığını bu çocuğa yapmış ve “Tabii yapabilirsin” deyip önüne boş bir kağıt verip çizmesini istemiş. Çizerken elleri titreyen çocuğun kağıdını alıp aynen kendisine yapıldığı gibi altına imzasını atmasını istemiş. Nasıl güzel bir görev devri değil mi? Elbette bunun tersi örnekler de fazlasıyla var. Olumsuz örneklerin de kendisini tekrar ettiği oluyor. O zaman ne diyelim gönlü, aklı, eylemi çocukların aydınlık geleceğinden yana olanların bolluğunda olsun eğitim dünyamız. Eğitim fakültelerinde geleceği güvenle sarıp sarmalayacak, her şeyden önce çocukları çok seven ve onlara kendilerinde olan veya olma potansiyelindeki yetenekleri keşfetmelerine yardımcı olacak öğretmenler yetişsin diye iyi öğretim elemanları yer alsın. Bu eğitim çalışanları en büyük desteği alsın örneğin. Kamu hizmeti yaygınlaşsın ve olanakları geliştirilsin. Her çocuğun eğitim alma hakkı olsun ve aldığı eğitim onun evrensel değerlerle yoğrulduğu ve her türlü fırsat eşitliğine imkan veren düzenlemelerle sunulsun. Elbette bunun için eğitimcilerin görüşlerinin alındığı, imkanlarının geliştirildiği, kendilerini sadece öğrencilerine adayacağı şekilde en az sorunla karşı karşıya kalmalarını da dilemek gerekiyor. Evet farkındayım sanki dilek panosu gibi oldu ama bir insanın hele de eğitimci ise nasıl bir yaşama iyi/kötü dokunabildiğini herkes kendi yaşamından ve ülke gerçeğinden görebiliyor. İsteğim, dileğim, temennim uluslararası başarılara imza atan nice ismin bu topraklardan da çıkması. Altın Kitapları Yayınevi’nden çıkan bu kitapta küçücük bir noktadan bir ressam çıkaran öğretmenlerin çoğalması için uğraşanlardan bir tanesi de kitabın Türkçe’ye çevrilmesini üstlenen Oya Alpar. Birçok ödül alan kitap sizlere de kendi öğrenim hayatınızdan çağrışımlar sunacaktır diye düşünüyorum. Kitap ayrıca video olarak da hazırlanmış ve internet ortamında yayınlanmış.
Hayatımızda ama en çok da eğitim hayatımızdaki sorunların nokta kadar az olmasını diliyor, ama iyi olan ne varsa onların da nokta kadarsa bile yerini aklımızın sınırlarını zorlayacak büyüklüklere bırakmasını istiyorum yarın yeni bir eğitim dönemine başlayacak olan tüm çocuklarımız için.
Metnin Yayınlandığı Gazete için tıklayınız
Son Yorumlar