Sporun cinsiyeti mi olur :)

Hani diyorum ya aniden karşıma çıkan ve bana iyi gelen bir kareye arada blogda yer veriyorum diye. İşte onlardan bir tanesi daha. Bana iyi gelenin, birilerine daha iyi gelmesi niyetiyle elbette bu paylaşım da. Evimizin arkasındaki alana çocuklar top oynayabilsinler diye küçücük bir alan oluşturuldu. Biz de küçük Şakir efendi ile o alanın önünde durup çocukları izlemeye çabalıyoruz arada. İşte geçtiğimiz gün o alanda tam 9 tane erkek çocuğu top oynuyordu. Bir de bu baba (Ahmet Bilir’miş adı ve soyadı ve bizim iki blok yanımızda oturuyorlarmış) ile kızı (Zeynep’miş resimdeki kalecinin adı :)) futbol oynuyorlardı. Onlar için oldukça sıradan olan bu olay benim açımdan güzel bir görüntü olarak yer aldı. Yaklaşıp Ahmet Beye “Merhaba resminizi alabilir miyim, hoşuma gitti kızınızla futbol oynamanız; siz mi istediniz, yoksa kızınız mı?” diye sordum. Yanıt şöyle oldu “Resmimizi çekebilirsiniz. Önce basketbol oynadık, şimdi de futbol oynamak istedik, yani ikimiz de istedik” dedi. Zeynep’in yerine kendimi koyduğumda mutlu oldum; hatta tüm kız çocuklarını bu kareye yerleştirdim zihnimde ve yine mutlu oldum. 9 tane erkek çocuğun futbol oynamak için girdiği o küçücük alanda farkında olmasalar da “Sporun cinsiyeti mi olur; hangi çağda yaşıyoruz; bu nasıl bir zihniyet böyle!” diyebildikleri için 🙂 Sözler bana ait elbette ama bu kare ile onları konuşturmama ve günüme not düşmeme vesile oldukları için, o an tanıştığım bu baba kıza tekrar teşekkür ediyorum.