Gel bana kitap oku, kucağına yerleşeyim önce acele etme küçücüğüm ben :)

Küçüğüm diye bitirince başlığı aklıma aniden Sezen Aksu’nun şarkısı geldi. Nasıl güzel yazılmış sözleri. Dönüp dönüp dinlenesi şarkılardan biri sahiden. Bu kare de uygun düşüyor sözlerine. Bizim Şakir efendi dün akşam eline kitabı alıp arkadaşıma doğru gidince ortaya bu manzara çıktı. Bundan birkaç gün önce Çiğdem bize gelince elinde birkaç kitap vardı, “Bunlar Aren için, elimdeydi, getireyim dedim” dedi. Bunu duyduğunu sanmıyorum Aren’in ama kitabı onunla okuyabileceğini; pardon resimlerini izleyebileceğini biliyor işte. Güven ve sıcaklık hissetmiş olmasa zaten yakınlaşmaz karşısındakine. Neredeyse doğduğundan beri yanında olan Çiğdem de dün yine aslında onun için gelmişti bize. Bakınca içimi ısıtan, sonra dönüp dönüp bakabileceğim karelerden birine dönüştü işte şimdi üzerine yazmak istediğim kare. 

Daha 11-12 yaşlarındayken yollarımız kesişti Çiğdem’le. Ortaokul ikinci sınıfta benim sınıf değiştirmemle başlayan arkadaşlık, kendi çocukluğumuzdan çocuklarımızın çocukluğuna kadar ulaştı. Zorlandığımız, daha doğrusu hayatın bizi zorladığı zamanlar oldu elbette ve bu zamanlarda birbirimize ulaşacak kadar (bazen sadece telefonla da olsa) yakındık aslında birbirimize. Şükür veya iyi ki diyeceklerimizden yani bir başka ifade ile. Sonra aniden çocuklardan bunalıp beraber başka bir şehre haftasonu kaçamağı yapacak kadar da halden anlar olduk; nihayetinde hemcinsiz ve işin zorluğunu yaşayanlardanız. Bizim arkadaşlığımızdan sonra küçük cadılarımız da arkadaş oldular. Hatta geçen gün benimki bir düğünde “Meyra benim bebeklik arkadaşım” dedi. Bizimki ortaokulda başlamıştı ama sahiden de kızlarımızın ki bebeklik arkadaşlığı oldu. Neyse mesele cadılar değil şimdi, mesela bu karede Şakir efendi 🙂 Çiğdem’in buna da az emeği geçmedi. Bir işimiz var diye ona bırakmıştık da uyuduğundan emin olana kadar kapısında oturmuştu beyefendinin. Sonra orada otururken resmini yollamıştı bana 🙂 Neyse ben yine dağıldım. Hemen toparlanıyorum ve hayatta kan bağı olmasa da, kaldı ki bazen o kan bağı nedeniyle sadece sorun olanlar da var o ayrı konu, can bağı ile bağlandıklarımız var ya; işte onlar iyi ki varlar. Çiğdemce sen de iyi ki varsın, daha biriktireceğimiz nice anı var. Hoş sen “Yaşlanınca seninle tatile çıkmam” demiştin bana bir defasında ama sağlıkla beraber yaşlanırsak ben seni kaçırırım, haberin olsun 🙂

Şunlar da Hoşunuza Gidebilir...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.