Herkes Özgür Doğar ve Çocuk Olmaya Hakkım Var kitapları üzerinden Ezgi Yaman ile sohbet :)
Mandolin Yayıncılık tarafından basımı yapılan “Herkes Özgür Doğar” ve Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan “Çocuk Olmaya Hakkım Var” kitapları üzerinden Arş. Gör. Ezgi Yaman ile radyoda sohbet ettik. Kendisi, Çocuğun Ticari ve Cinsel Sömürüsüyle Mücadele Ağı (ÇTCS) üyesi ve aynı zamanda Kocaeli Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi’nde öğretim elemanı. ÇTCS küresel alanda çalışmalarını yürüten ECPAT’e (End Child Prostitution, Pornograpy and Trafficking) bağlı olarak çalışıyor ve kurum her yıl alandaki çalışmalarından dolayı 10 Çocuk Hakları Savunucusuna ödül veriyor. Bu yıl o ödülü alanlardan birisi de Ezgi Yaman.
İtiraf edeyim, sadece çalışma alanı ve verdiği çaba ile saygı duyup yanında olmaktan keyif aldığım bir isim oldu benim için. Oldukça zor ve üzücü olaylara tanık olmak, bunları yok etmek için çabalamak ve sadece çocukların doğuştan itibaren sahip oldukları hakları yaşamalarını sağlamak için çabalayan bu narin kadın bir anda kocaman bir insana dönüştü gözümde. Yoğun, duygusal ve zor bir yayın oldu benim için aynı zamanda. Dünyada cinsel istismara maruz kalan çocuk sayısını duymak kadar; çocuk gelin, çocuk ticareti ve bu alandaki onca kötü şeyi bilmenin yanında duymak bir kez daha insanlığımızdan ne kadar eksildiğimizi gösterdi bana. Diğer taraftan bu sorunları yok etmek için çabalayan insanların varlığı karşısında azıcık da olsa umuda bıraktı duygularım yerini. Savaş suçları kategorisinde özellikle en fazla çocuklar ile kadınların mağdur olduğu ve göç konusunu ele aldığımız söyleşide Türkiye üzerinden yaşananlara bakmaya çalıştık. Çok sayıda sivil toplum kuruluşu ile beraber çalışan ÇTCS’nin neler yaptığını dinledim Ezgi Yaman’dan. Yine kişisel tecrübeleri kadar çözüm noktasında neler yapılabileceğini de konuştuk kendisi ile. Ayıplarımızı, utançlarımızı cesurca ortaya koymamızı sağlayan konuğum ile çocukların sahip oldukları haklara ulaşmaları için sesli düşündük beraberce. Elimizdeki iki kitap bizlere bu konuda rehberlik etti. Zaten kitaplardan bir tanesi Türkiye’nin de 1949 yılında imzalayarak dahil olduğu İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin çocuklar için görselleştirilmiş ve uyarlanmış haliydi; diğeri de çocukların nasıl bir dünyada yaşamaları gerektiğinin altını çiziyordu. Geleceğe sahip çıkmanın en doğru ve güzel yanı çocuklara yatırım yapmak; onların sahip oldukları haklara ulaşmalarını sağlamaktan geçiyor. Bunun farkında olan insanların çokluğunda; elbette yasa koyucular, yerel yönetimler, eğitimciler, sosyal hizmet uzmanları, anne ve babalar kadar çocukla herhangi bir şekilde temasa geçen veya işi, uğraşı bu alanda olan herkesin bu bilinçte olması şartıyla; belki daha güzel bir dünya düşleyebiliriz. Beslenme, barınma, eğitim, sağlık ve diğer tüm alanlardaki haklarına ulaşmaları için herkesin kendi tarafından yapabileceği şeyler vardır diye düşünerek sohbetimizi derinleştirdik. Daha fazla insanın çocuklar için iyiyi isteyeceği umuduyla program linkini aşağıdaki şekerlemelerin (konuğum bizim oğlaklara hediye olarak getirmişti ve burada sabitlensin istedim) içine yerleştiriyorum.
Son Yorumlar