Annem ve kızımla çocuk edebiyatı üzerine radyoda sohbet :)
Radyodaki yeni döneme annem ve kızımla başlamam benim için büyük bir motivasyon kaynağı. Kişisel tarihimize küçük bir not ve güzel bir anı aynı zamanda. Üstelik son derece plansız ve kendi halimizle katıldık programa. Bir gün önce akşam “Anne yarın benimle radyoya geliyorsun, sohbet edeceğiz” cümleme önce itiraz gelse de kısa sürede “iyi tamam geleyim” cümlesi eklendi. Kızıma gelince; ona seslenmek yetti bile. Üstüne bu programda konu edindiğimiz kitapları da kendisi seçti. İlk sıraya Mavisel Yener’in Hayvanlar Dünyasının Sırları (Bilgi Yayınları), ikinci sıraya Sara Şahinkanat’ın Babamın Battaniyesi (Yapı Kredi Yayınları) ve elbette vazgeçilmezimiz Sven Nordqvist’in Pettson ile Findus serisinden Pettson Çadır Kuruyor kitabı (Dinozor Çocuk) yerleştirildi ve ertesi sabah evdeki küçük Şakir’i bir arkadaşımıza (Çiğdem Çıracı Bulut) emanet ederek radyonun yolunu tuttuk. Annem önce biraz tedirgindi ama Armin söze başlayıp da kitapları ve mikrofonu bize vermemek içi çabalayınca annem de cesaretlendi.
Herkes kendi açısından deneyimlerini paylaştı bu programda. Armin’in hayali evdeki çalışma odamızı bir ev kütüphanesine çevirmek ve çocukların gelip bu kitapları okumalarını sağlamak. Bunu epeydir söylüyordu ve radyoda da yinelendi bu konu. Yine kardeşini hayal ederek bir çocuğa kitap okumayı nasıl sevdirebilirsiniz diye sesli düşünmemizde farkında olmadan kendi tecrübelerinden bahsetti. Onu ve kitaplardan bahsederkenki heyecanını izlemek benim için keyifti ve dinlerken sizlerin de o heyecanı hissedeceğinizi düşünüyorum.
Gelelim anneme; o birkaç önemli noktaya değindi. Son derece hazırlıksız olarak katıldığı programda kendi çocukluğu ile şimdiki zamanı kıyaslamasını istediğimde verdiği örnek bence oldukça önemli ve bizler için oldukça düşündürücüydü. Annem kendi çocukluğunda herkesin birbirini düşündüğünü, karın altında okula gitmek için çabalarken birinin öne geçip yolu açtığını ve diğerlerinin de onu takip ettiğini söyledi. Herkesin birbirini düşünüp, korumaya çalıştığı dönemden; herkesin kendi aracı ile sadece kendi çocuğunu alıp okula gittiği döneme gelince aradaki farkın şimdiki çocuklar için dezavantaj olduğunu belirtti. Yine kendi çocukluğunda doğa ile olan sıkı bağın şimdilerde çocuklarda olamadığından da bahsetti annem. Bence iki konu da bizlere ders niteliğinde.
Bu arada “oğlaklara kitaplar” adlı blog fikri kendi küçük cadıma severek okuduğum kitapları daha fazla insanla paylaşma isteğinden çıkmıştı. Bununla birlikte bana bu itici gücü verenin annem olduğunu bu programla çok daha net anladım. Onun hayata ve okumaya karşı merakı ile kızıma okumak istediklerim birleşince ortaya blog ve paylaşmaya hazır şeyler çıktı işte. 2017 yılında kurduğumuz blog ile çok sayıda kitap, kişi ile çoğaldık ve bunlara radyo programlarını da ekledik. Konuk olarak çocuk edebiyatı üzerine sohbet ettiğimiz herkes çok değerli ve paylaşımlarıyla özeldi. Bununla birlikte artık kızımla bu alana dair konuşabiliyor, onu dinleyebiliyor olmak ayrı bir keyif ve mutluluktu. Annemin ise yaşadığım süre boyunca bana vereceği dersler bitmesin isterim; çünkü en keyifli derslerimi ondan aldım ve alıyorum. Umarım dinlerken benim aldığım keyfi sizler de alırsınız; bunun için aşağıdaki radyo ikonunu tıklamanız yeterli.
Son Yorumlar