farklı ama aynı
Yeni bir başlangıç yaparken “Evet nihayet birileri çocuklar için güzel şeyler yapıyor” dedirten Feridun Oral ve onun kitaplarından bir tanesi benim için iyi bir kaynak olacak. İhmal edildiğini düşündüğüm çocuklar için belki de bildiğimiz yol en basit yoldur diyerek giriştiğimiz bu yazı dizisinden sizlerin de keyif almanız dileğim bende saklı. Bu başlangıçta temel referans noktam ise sadece çocukların her koşulda daha iyisini hak ettikleridir.
Bu kısa niyet beyanından sonra gelelim bugünkü kitabımıza: “farklı ama aynı”. Yapı Kredi Yayınları tarafından ve Feridun Oral’ın kaleminden çıkan bu güzel kitap tam da biz yetişkinleri duygulandıran ama bir taraftan da umutlu ve mutlu kılan sıcacık bir hikayeyi taşıyor hayatlarımıza. Neden mutlu ve umutlu; çünkü belki gündelik telaşlar içinde görmezden geldiğimiz, üzerinde durmadığımız bir konuyla ilgili farkındalık yaratıp çocuklarımıza aynı dünyayı paylaştığımız tüm canlılara yaşam hakkını anımsatıyor. Bir diğer yandan da onlara sevimli bir keçi yavrusu üzerinden engelli veya dezavantajlı(hangi ifade ile tanımlamak isterseniz isteyin) gruplara yaklaşımımızı sorgulamayı ve onların da yaşam haklarının olduğu mesajını veriyor. Çobanın eline doğan küçük ve sevimli ancak ön ayakları tutmayan, dolayısıyla yürüyemeyen ve diğer oğlaklar gibi koşup zıplayamayan bu oğlak için çobanın yaptıklarıyla bizler tam da kör olduğumuz bir konuya karşı ayıbımızı sorguluyoruz. Çünkü çoban bu sevimli oğlağı diğerleriyle benzer şeyleri yapacak noktaya getirmek için tasarladığı basit bir bisiklet gibi aletle aslında engellerin bedenlerde değil zihinlerde olduğunu gösteriyor. Oğlak çoban sayesinde kırlarda özgürce koşup zıplarken bizler de hemen kent ve kente erişim hakkı konusu üzerinden engellilerin yaşayacağı olumsuzlukları düşünüyoruz, ya da en azından ben okurken bunlarla doldu aklım. Elbette bu hikayedeki kadar rahatça onların kenti deneyimlemeleri sadece tek kişiye değil pekçok kurum ve kuruluşun desteğine ama en çok da yerel yönetimlerin bu konuya yaklaşımına bakıyor. Tekrar kitabımıza dönersek, bu sevimli oğlak büyüyüp bir yetişkin keçi olduğunda çoban da bisikletini ona göre tekrar tasarlıyor ve böylece tüm engeller ortadan kalkıyor. Bir gün bu keçiye eşlik eden bir başka keçi ile başlayan güzel arkadaşlık sonrasında keçi anne oluyor ve 2 güzel oğlak ona eşlik ediyor. Yavruları onun gibi olmasa da yazarın da belirttiği gibi “farklı ama aynı”lar ve niyet edilirse pekçok sorunun çözülebileceğinin basit ve çok sıcak bir örneği olarak hayatlarımızda yer alıyorlar. 1961 yılında doğan ve gerek yazarlığı gerekse illüstrasyonları ile bu güzel hikayeyi çocuklarımız ve onlara okurken biz yetişkinlere taşıyan Feridun Oral ve elbette buna aracılık eden Yapı Kredi Yayınları izlenmeye değer. Okumayı bilmeyen ama resimler ve ebeveynlerinin seçtikleri üzerinden kendi anlam dünyalarını geliştiren çocuklar için engellilik kavramına bakış ve sorgulama becerisi, tüm canlıların doğuştan getirdikleri yaşam hakkı kavramlarını basit bir dille anlatması açısından da okul öncesi çocuklar için çok güzel bir hediye olabilecek bir kitap. Kim bilir bir anne olan Aysun hanımla niyetimiz tutarsa belki daha konuşacak ve okuyacak çokça kitaplarımız olur….
Metnin Yayınlandığı Gazete için tıklayınız
Son Yorumlar