el ele :)
Bazı insanları ayrı seviyorum. Onlarla geçirdiğim zamanın fazlalığından değil ama; benden tamamen bağımsız olarak onların hayattaki duruşları, hayata kattıkları nedeniyle. Yazısı, sözü, eylemi, niyeti ile yaşamda aldıkları tavır ile seviyorum onları. İşte onlardan birisi de Tülin Kozikoğlu. Bence aldığı psikoloji eğitimini ilmek ilmek örüyor her bir kitabında. Güzel olan yanı da bunu çocuklar için yaparken, büyükleri de o hoş atmosfere dahil ediyor. Şu ana kadar elime geçen her kitabını severek okudum. “el ele” kitabını da defalarca okuduk. Dün akşam yine çoluk çocuk yatağa girip bu kitabı okuduktan sonra uykuya geçtik. Kalbimi ısıtan yanı ile şimdi üzerine yazmak istedim. Kırmızı Kedi Çocuk tarafından basımı yapılan ve Deniz Üçbaşaran’ın resimlediği kitabın çizimlerini dönüp dönüp izleyebilirim.
Yaşamı anlatıyor yazar ve çizer bu kitapla. Sevginin elden ele nasıl aktarıldığını, üzüntünün nasıl azaltılıp mutluluğun nasıl arttırıldığını. İncelikle hazırlanmış bir çocuk kitabı elimdeki. Sanki hayata dair ne varsa, hangi duygu eşlik ediyorsa insana, yazar düşünmüş, düşünmüş ve sonra bunları aktarmaya karar vermiş. Eksik hiçbir şey bırakmamış. Heyecan, hüzün, mutluluk, ayrılık, acı, merak, sevgi, cesaret, güven, dostluk, umut, aşk, sabır gibi pek çok duyguya yer verilmiş kitapta. İlk karedeki sarı çiçek elden ele bu duyguları taşıyor kişiden kişiye. Çok ince ve güzel bir detay olarak eklenmiş bu sarı çiçek her sayfaya.
İz bırakmak kısmında da hayata veda eden kadının şalı bir ağaca asılı duruyor. Ben ağacı zeytin ağacı olarak gördüm. Dolayısıyla anlamı da büyüdü içimde. Ölümsüzlük, dayanıklılık, bereket, şifa, sağlık ve daha bir sürü çağrışımı var zihnimde. Galiba hayata kök salmanın bundan güzel ifadesi olamaz. Çok şey söylüyor bu tek kare aslında bizlere. Misafir olduğumuz dünyada bizden sonrakilere doğada küçük ve güzel bir iz bırakabilmek en çok da. Sevmek, korumak, muhafaza etmek, aktarmak, yaşatmak, büyütmek, emek vermek ve daha bir sürü şey daha. Kısacası yazar kadar çizer de tüm duygularıyla dahil olmuş bu üretime ve bizlere görsel bir şölen hazırlamış.
İtiraf edeyim bugün işe gelirken bu kitabı yanıma aldığımda, yazma isteğinde en çok kendime iyi zaman yaratmak vardı. Yani; bana iyi gelen, ruhuma dokunan sayfalar ile dolu elimdeki kitap. O nedenle sadece çocuğa değil, bir şekilde o çocukla iletişime geçen, çocuk yoksa hayatında kendi çocuk yanına sıkı sıkı sarılan büyüklere de çokça şey söyleyen ve ruhunu besleyen bir yanı var “el ele”nin. Hadi bu yazı da o ellerden birisi olarak dursun blog sayfasında 🙂
Gözlerim doldu okurken💛 Gerçekten elimi ve gönlümü sımsıkı tutan bir el olmuş bu yazı💛
Sizlerin bizi tuttuğunuz gibi 🙂 Sevgiler
Saadet Sevinç Doğan