Canavarlar Bile Dişlerini Fırçalar :)

Elimdeki kitap Bilgi Çocuk tarafından basımı yapılan ve oldukça keyifli bir kitap. Niyeti kapağında yazılan sözden belli zaten. Diş fırçalama konusuna dikkat çekmek isteyen Jessica Martinello’nun çocuk dünyasına seslendiği kitabın resimleyeni Gregoire Mabire. Türkçe’ye de Yasemin Yener çevirmenliğinde kazandırılan kitap çok basit ama bazen bir o kadar zor bir konuyu konu ediniyor. Çünkü çocuklar için her şey bazen çok basit, bazen de çok zor olabiliyor.İşte onlardan bir örnek olarak diş fırçalama konusu önümüzde bu kitapla.

Dişlerini fırçalamak istemeyen bir kız çocuğu kendisini ne şekilde ikna etmeye çalışırsa çalışsın ebeveynlerini de dinlemiyor ve sürekli itiraz ediyor. Banyoya giden ama türlü bahanelerle oradan geri dönen kız, açıkça diş fırçalamaktan nefret ettiğini ve dişçileri de sevmediğini söylüyor. Sonrasında bir gün banyoda canavar gördüğünü söylüyor ve ailesi elbette bunun yine bir bahane olduğunu düşünüyor. Oysa bu kez gerçek farklı. Oldukça sevimli olan bu canavar hayatındaki diğer canavarları ve onların dişlerine nasıl iyi baktıklarını keyifle anlatıyor. En güzel kısmı da bir sürü dişi olan bir canavarın onları fırçalamak için bir sürü cüce ile çalışması. Cüceler makinalarla dişlerin seviyesine yükseliyor ve dişleri fırçalıyor. Yine tek dişi olan Bodrum Canavarı da o tek dişe gözü gibi bakıyor. Okuması oldukça keyifli olan kitabın dili çocuklara çok yakın. Elbette resimleri de en az yazı kadar güzel. Zaten aksi olsa sanırım ortaya böyle bir kitap çıkmazdı. Şimdi sıkı durun, bu kitabı dün akşam ben okumadım. Yanımdaki küçük cadı bana ilk kez bir kitabı sonuna kadar okudu ve ben de sabırla dinledim 🙂 Çünkü çocukları birinci sınıfta olanlar bu okuma sürecinin ne demek olduğunu ve sabır gerektirdiğini bilir. “Anne bu sefer ben okuyayım, sen dinle, olur mu?” deyince ben de kabul ettim. Cücelerin iş başında canavarın dişlerini fırçaladığı sayfada durup aniden “Ay anne baksana ne kadar güzeller, makina bile kurmuşlar” dedi minik okurum 🙂 Kitaplar madem çocuk edebiyatına sesleniyor, en çok onların tepkileri önemli. Bu nedenle onun dikkatini çeken şeylere ben de yakınen bakıyorum.

Tüm diş fırçalama süreçlerine dahil olan canavarların anlatımından sonra bu kez de diş sağlığı için iyi ve kötü şeyler anlatılıyor. Benim okurum da hem kötü şeyleri okuyor, hem de kendisi arada ilave yapıp kitabın akışına renk katıyor. Örneğin şekerli şeyler yemenin diş çürüğüne neden olduğunun anlatıldığı kısımda “Anlamadım nedir çürüğe sebep olan?” diyorum; cevap çok net: “Anne abur cuburunu sınırla diyor, duyman gereken bu” diyor küçük cadım. Çocuklar çok da saf değil, bu yazıyı okuyan kadar etrafında çocuk olan herkes de bunu benim kadar bilir. Kitabın yazarı da bunun farkında ve bu nedenle onlara çok yakın bir yazı dili var. Diş hekiminin korkulacak biri olmadığı ve çürüklerle savaşan bir kahraman olduğunu söyleyen yazar ve çizer bence iyi bir nokta koyuyor konuya.

Açıkça belirtmem gerekirse ben bir dinleyici olarak istediğim gibi resimleri izledim ve bundan mutlu oldum. Kitap bittiğinde minik okurum yorgun düştü ve “Anne bu sana okuduğum ilk kitap, bunun bir anısı olmalı” dedi. İşte bu yazı hem ona, hem de ilk kez okumaya geçen tüm çocuklara bir anı olsun o zaman. Okumaya başlamak için ve ara tatilde okumak için iyi bir seçenek olacaktır 🙂

Şunlar da Hoşunuza Gidebilir...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.